MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE KONGRELER

Admin
By -
0

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE KONGRELER

Mondros Mütarekesi sonrasında Trakya ve Anadolu’da 31 kongrenin düzenlendiği görülmektedir. Kongrelerin düzenlenmesinde göze çarpan genel amaç, halkın, varlığını korumak için çare arayışıdır. Çünkü Mondros ile devlet teslim olmuş, devlet otoritesi bitirilmiş, devlet halkını ve vatanını korumayı görevi olarak görmekten uzaklaşmıştır. 

Halk sahipsiz kaldığını yaşadıkları ile görmüş, sonrasında neler yaşayabileceğini anlamıştır. Yaşamını sürdürdüğü vatan topraklarının İngiltere, Fransa ve İtalya tarafından işgal edilerek elinden alındığını yaşamış, durumun bununla kalmayacağını, Yunanistan’a Ermenistan’a ve Gürcistan’a da toprak verileceğini haberlerden öğrenmeye başlamıştır. 

Gidiş bitişe doğrudur. Bu gidişi durdurmak için Türkiye’nin pek çok yerinde yerel, yöresel, bölgesel ve ulusal kongreler düzenlenmiştir. 

Mustafa Kemal, Nutuk’ta, Mondros sonrasında düşünülen kurtuluş çarelerini açıklarken, birincisinin İngiliz himayesi istemek, ikincisinin Amerikan mandası istemek, üçüncüsünün de bölgesel kurtuluş çarelerine başvurmak olarak sıralar ve bu üçüncüsü ile ilgili şöyle tespitte bulunur: “… Bazı bölgeler kendilerinin Osmanlı devletinden koparılacağı görüşüne karşı ondan ayrılmama tedbirlerine başvuruyordu. Bazı bölgeler de Osmanlı devletinin ortadan kaldırılacağını ve Osmanlı ülkesinin taksim edileceğini bir oldubitti kabul ederek, kendi başlarını kurtarmaya çalışıyordu.” Devamında da, “Ben bu kararların hiç birisinde isabet görmedim. Çünkü bu kararların dayandığı bütün deliller ve mantıkları çürüktü, temelsizdi… O tarihte, Osmanlı devletinin temelleri çökmüş, ömrü tamamlanmıştı. Osmanlı memleketleri tamamen parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türk’ün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. 

Son mesele bunun da taksimini sağlamaya çalışmaktan ibaretti. Osmanlı devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamı kalmamış bir takım boş sözlerden ibaretti.” der. Atatürk bölgesel kurtuluş çarelerine yönelen eğilimler için, yani bu amaçla düzenlenen kongreler için dayanakları çürüktü, sonuca erişmeleri mümkün değildi, demektedir. Osmanlı devletinden ayrılmama amacı güden kongrelere Osmanlı devletinin çöktüğünü, ömrünü tamamladığını, padişahın ve hükümetinin yönetme gücünün bittiğini, bunların anlamı kalmamış içi boş sözler olduğunu belirtmektedir. Osmanlı devletinin ortadan kaldırılacağını ve ülkesinin de paylaşılacağını oldubitti olarak görerek kendi başlarını kurtarma yolunu tutan kongreler için de, tuttukları yolun çürük, temelsiz olduğunu, gerçekleşmesinin mümkün olamayacağını açıklamaktadır.

Mustafa Kemal gerçek kurtuluşu, Trakya ve Anadolu’daki kurtuluş mücadelesi yapma amaçlı kurulmuş tüm derneklerin bir çatı altında toplanması ile verilecek bir Millî Mücadele ile olabileceğini görmüş, Sivas Kongresi’ni bu amaçla düzenlemiştir. Milli Mücadele’de Mustafa Kemal’in ayrıcalıklı yeri de bu noktadan itibaren başlamaktadır. 

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışının öncesinde Anadolu’nun birçok yerinde işgalcilere karşı silahlı mücadele başlamış, bu silahlı mücadeleyi kurma ve yönetme amaçlı kongreler yapılmıştı. Ancak bunlar yöresel ve bölgesel çapta idi. Yöreyi veya bölgeyi kurtarma amaçlı idi. 

Türkiye’yi bir bütün halinde kurtarma amaçlı bir düşünce ve hareket yoktu. Bu olmayınca da her bölgenin işgalcilerin gücü karşısında kendini kurtarma gücüne erişmesi ve bölgesini işgalden kurtarması olanaksızdı. 

Bir örnek olarak Batı Anadolu’da 90 bin mevcutlu Yunan işgal ordusu vardı. İşgale karşı direnişi hazırlamak ve yönetmek için burada 23 Nisan 1920’ye kadar 13 kongre düzenlenmiştir. Kongrelerle, Batı Anadolu’da Yunan ordusu karşısında kurulan cepheler desteklenmiş, ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmış, 

Kuvâ-yı milliye olanaklar ölçüsünde güçlendirilmişti. Ancak Kuvâ-yı milliye en güçlü zamanında 12 bin silahlı gönüllü mevcuduna erişebilmişti. Düzenli ordu olanaklarına sahip olmayan bu mevcutla, 90 bin kişilik düzenli ordunun defedilmesi, denize dökülmesi düşünülemezdi. Kurtuluş bölgesel mücadelelerle değil, ulusal bir mücadele ile gerçekleşebilirdi. 

Mustafa Kemal, bunu gerçekleştirmiştir, bu yolu bulmuş ve hayata geçirmiştir. Bölgesel mücadeleleri ulusal mücadeleye dönüştürmesi ile kurtuluşu sağlamıştır. Mücadelelerin ulusal mücadeleye dönüştürülmesinden önce yapılmış olan kongreler de, ulusal mücadelenin alt yapısını oluşturmuştur. Millî Mücadele döneminde düzenlenen kongreler, tarih sırasıyla ve katılan delege sayıları ile şöyledir. Mustafa Kemal'in katıldığı kongreler italik harflerle yazılmıştır.

(Alıntı: Atatürk Ansiklopedisi)

 

 

Yorum Gönder

0Yorumlar

Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!

Yorum Gönder (0)