OSMANLI DEVLETİ'NİN EĞİTİM ANLAYIŞI

Admin
By -
0

 

OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞ DÖNEMİ EĞİTİM ANLAYIŞI

Osmanlı kuruluş dönemi eğitim anlayışı, İslam kültürünün etkisi altında şekillenmiştir. Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemi olan 14. yüzyılda, eğitim genellikle medreselerde verilmekteydi. Medreselerde öğrencilere Arapça, fıkıh, hadis, kelam ve mantık gibi İslami bilimler öğretilirdi.


Eğitim sistemi, öğrencinin dini ve ahlaki eğitimi üzerine kurulmuştu. Eğitimde öğrenci merkezli bir yaklaşım yerine, öğretmen merkezli bir yaklaşım benimsenmekteydi. Öğretmenin bilgi aktardığı, öğrencinin ise dinlediği ve ezberlediği bir eğitim sistemi söz konusuydu. Okuma yazma bilmeyenlere okuma yazma öğrenimi de medreselerde verilmekteydi.


Eğitim sisteminin amacı, öğrencilerin dini bilgileri öğrenmelerinin yanı sıra, ahlaki değerler kazanmalarını ve topluma faydalı bireyler olmalarını sağlamaktı. Eğitim, sadece erkekler için değil, kız çocukları için de önemliydi. Kız çocuklarına da Arapça öğretilirken, ev işleri ve çocuk yetiştirme gibi konularda da eğitim verilmekteydi.


Osmanlı Devleti'nde eğitim, medrese eğitimi dışında da verilmekteydi. Sarayda bulunan eğitim kurumları, özellikle prenslerin ve diğer soyluların eğitimi için kurulmuştu. Bu kurumlarda, daha çok Batı tarzı eğitim verilmekteydi.


Sonuç olarak, Osmanlı kuruluş dönemi eğitim anlayışı, İslam kültürünün etkisi altında şekillenmiş ve dini, ahlaki ve sosyal değerlerin önemine vurgu yapmıştır.

 

OSMANLI DEVLETİ'NİN YÜKSELME DÖNEMİ EĞİTİM ANLAYIŞI

Osmanlı Devleti'nin yükselme dönemi eğitim anlayışı, kuruluş dönemine göre bazı değişiklikler göstermiştir. Bu dönemde eğitim, daha çok medrese eğitimi odaklı olmakla birlikte, yeni kurulan okullar da bulunmaktaydı.


Yükselme dönemi eğitim anlayışı, İslamiyet'in etkisi altında olmaya devam etmiştir. Medreselerde öğrencilere, hukuk, hadis, kelam, tefsir, fıkıh, matematik, tıp, astronomi, coğrafya ve dilbilim gibi konular öğretilmekteydi. Medrese eğitimi, öğrencilerin sadece dini bilgileri öğrenmelerini değil, aynı zamanda çeşitli sosyal ve beşeri bilimler konusunda da bilgi sahibi olmalarını amaçlamaktaydı.


Osmanlı Devleti'nde, medrese eğitimi yanı sıra, sarayda bulunan eğitim kurumları da önem kazanmıştır. Sarayda bulunan okullarda, daha çok Batı tarzı eğitim verilmekteydi. Fransızca, İngilizce ve Almanca gibi Batı dilleri öğretiliyordu. Ayrıca, tarih, edebiyat, resim, müzik, dans ve spor gibi konular da bu okullarda öğretiliyordu.


Sonuç olarak, Osmanlı yükselme dönemi eğitim anlayışı, İslamiyet'in etkisi altında kalmaya devam etmiş, ancak Batı tarzı eğitim de önem kazanmıştır. Bu dönemde, modern eğitim kurumları da açılmış ve eğitim halka açılmıştır.

 

OSMANLI DEVLETİ'NİN TANZİMAT DÖNEMİ EĞİTİM ANLAYIŞI

Osmanlı Devleti'nin Tanzimat Dönemi (1839-1876) eğitim anlayışı, önceki dönemlere kıyasla daha Batı tarzı bir yaklaşım benimsemiştir. Tanzimat Fermanı'nın ilanıyla birlikte, Osmanlı Devleti modernleşme çabalarına hız vermiş ve eğitim alanında da önemli reformlar yapmaya başlamıştır.


Tanzimat Dönemi eğitim anlayışı, Batı eğitim sisteminin Osmanlı Devleti'ne uyarlanması yönünde bir çaba göstermiştir. Bu dönemde, Osmanlı Devleti'nde modern eğitim kurumları açılmış, ilkokullar, ortaokullar, liseler ve üniversiteler kurulmuştur. İlkokullarda okuma, yazma, hesap yapma, fen bilgisi, tarih, coğrafya gibi temel konular öğretilirken, ortaokul ve liselerde daha ileri seviyedeki bilgiler öğretilmiştir.


Tanzimat Dönemi'nde açılan okullarda, Osmanlıcayı iyi öğrenmenin yanı sıra, Batı dilleri de önem kazanmıştır. Özellikle Fransızca öğrenimi, Osmanlı aydınları arasında oldukça popüler hale gelmiştir. Bu dönemde, özellikle askeri eğitimde Batı tarzı eğitim yöntemleri kullanılmaya başlanmış ve Avrupa'daki askeri okullar model alınmıştır.


Tanzimat Dönemi eğitim anlayışında, kadın eğitimine de önem verilmiştir. İlk kez, 1848 yılında İstanbul'da bir kız okulu açılmıştır. Bu okulda, kızlara okuma, yazma, diksiyon, Arapça ve Farsça gibi konular öğretilmiştir. Ancak, kadınların eğitimi konusunda hala birçok engel vardı ve kadınların eğitim alma hakkı tam olarak kabul edilmedi.


Tanzimat Dönemi eğitim anlayışı, Osmanlı Devleti'nde modernleşme çabalarının en önemli alanlarından biri olmuştur. Bu dönemde, Osmanlı Devleti'nde modern bir eğitim sistemi oluşturulmuş ve halkın eğitim seviyesi yükseltilmeye çalışılmıştır. Ancak, bazı sınırlamalar ve engeller nedeniyle, bu dönemde de eğitim hala sadece bir kesimin ayrıcalığı olmuştur.


Tanzimat Dönemi eğitim anlayışı, sadece okul açmakla sınırlı kalmamış, aynı zamanda eğitimde dil sorununu da çözmeye çalışmıştır. Osmanlı Devleti'nde, eğitim dilinin Osmanlıca olması uzun süre devam etmiş, ancak Tanzimat Dönemi'nde eğitim dilinde değişiklikler yapılmıştır. Tanzimat Dönemi'nde Batı dillerinde yazılmış kitaplar Osmanlı Türkçesine çevrilerek öğrencilerin kullanımına sunulmuştur.


Tanzimat Dönemi'nde eğitim alanında yapılan reformlar, Osmanlı Devleti'nde modern bir düşünce tarzının oluşmasına da katkı sağlamıştır. Bu dönemde, aydınlar arasında Batı tarzı fikirler yaygınlaşmış ve Osmanlı Devleti'nin modernleşme çabalarına daha fazla destek verilmiştir. Bu dönemde, Osmanlı Devleti'nde yayınlanan gazeteler, dergiler ve kitaplar da Batı tarzında olmuş ve Batı'nın düşünce tarzı Osmanlı toplumuna yansımıştır.


Sonuç olarak, Tanzimat Dönemi eğitim anlayışı Osmanlı Devleti'nde birçok değişikliğe neden olmuştur. Modern eğitim kurumlarının açılması, Batı dillerinin öğretilmesi, kadın eğitimine önem verilmesi gibi reformlar, Osmanlı Devleti'nin modernleşmesine katkı sağlamıştır. Ancak, eğitim hala sadece bir kesimin ayrıcalığı olmuş ve halkın eğitim seviyesi düşük kalmıştır. Tanzimat Dönemi'nde yapılan reformların, Osmanlı Devleti'nde daha ileri düzeyde bir modernleşme için temel atması ve eğitimin daha da geliştirilmesi için bir zemin hazırlamıştır.

 

Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı Devleti'nde açılan modern eğitim kurumları,

 devlet okulları, rüşdiyeler ve darülfünunlar olarak adlandırılmıştır. Bu kurumlar, Osmanlı toplumunda eğitim seviyesinin artırılması ve modern eğitim metotlarının uygulanması amacıyla açılmıştır.

Devlet okulları, halkın tüm kesimlerine açık olarak açılmıştır ve temel okuma-yazma, matematik ve din bilgisi gibi derslerin yanı sıra, Batı dilleri ve fen bilimleri de öğretilmeye başlanmıştır.


Rüşdiyeler, ortaokul düzeyindeki eğitim kurumlarıdır ve Osmanlı Devleti'nin çeşitli şehirlerinde açılmıştır. Bu okullar, Batı tarzı eğitim anlayışını benimsemiş ve modern öğretim yöntemlerini uygulamaya başlamıştır. Rüşdiyelerde öğrencilere, tarih, coğrafya, matematik, fen bilimleri, yabancı diller ve edebiyat gibi dersler verilmiştir.


İdadiler, yabancı dil ağırlıklı eğitim veren okullardı ve genellikle lise düzeyindeki eğitim kurumlarına karşılık gelirlerdi. Osmanlı Devleti'nin dört bir yanında açılan idadiler, Batı tarzı eğitim anlayışının yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. İdadilerde, öğrencilere matematik, fen bilimleri, sosyal bilimler, edebiyat ve yabancı diller gibi dersler verilirdi.


Darülfünunlar ise yükseköğrenim kurumlarıdır ve Osmanlı Devleti'nin ilk üniversiteleri olarak kabul edilir. Bu kurumlarda, hukuk, tıp, mühendislik, fen bilimleri ve edebiyat gibi farklı alanlarda eğitim verilmiştir.


Tanzimat Dönemi'nde açılan modern eğitim kurumları, Osmanlı Devleti'nde modernleşme sürecinin önemli bir parçası olmuştur. Bu kurumlar, Osmanlı toplumunun eğitim seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlamış ve Batı tarzı düşünce yapısının yayılmasında önemli bir rol oynamıştır.

 

OSMANLI DEVLETİ’NDE BASIN HAYATI

Tanzimat Dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme hareketleriyle birlikte geliştiği bir dönemdir. Bu dönemde basın hayatı da önemli bir gelişme göstermiştir. İlk özel gazete 1831 yılında çıkarılmış olmasına rağmen, Tanzimat Dönemi'nde gazete ve dergilerin sayısı artmıştır. Bazı önemli gazete ve dergiler şunlardır:


Takvim-i Vekayi: Osmanlı Devleti'nin ilk resmi gazetesi "Takvim-i Vekayi"dir. İlk kez 1831 yılında Sultan II. Mahmud döneminde yayınlanmaya başlanmıştır. Takvim-i Vekayi, Osmanlı Devleti'nin resmi ilanlarının, kanunlarının, düzenlemelerinin ve diğer resmi duyurularının yayınlandığı bir gazete olarak hizmet vermiştir. Başlangıçta haftalık olarak yayınlanan gazete, daha sonra günlük olarak yayınlanmaya başlamıştır. Takvim-i Vekayi, Tanzimat Dönemi'nde gazetecilik ve basın özgürlüğü açısından önemli bir rol oynamıştır. Gazete, 1921 yılına kadar yayın hayatına devam etmiştir.


İkdam, 1895 yılında yayın hayatına başlamış bir günlük gazetedir. Gazete, II. Meşrutiyet döneminde yayınlanmıştır ve o dönemdeki siyasi gelişmeleri, özellikle de İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin faaliyetlerini yansıtmıştır.


Tasvir-i Efkar, Osmanlı Devleti'nin ilk mizahi gazetesi olarak kabul edilir. Gazete, 1867 yılında yayın hayatına başlamış ve kısa süre içerisinde ün kazanmıştır. Tasvir-i Efkar, mizah ve hiciv alanında öncü bir rol oynamıştır.


Tercüman-ı Ahval: 1860 yılında İbrahim Şinasi tarafından kurulmuş olan gazete, Tanzimat Dönemi'nin en etkili yayınlarından biridir. Osmanlı Devleti'nin ilk özel gazetesi olarak kabul edilir ve Batı tarzında bir gazete olarak yayın hayatına başlamıştır. Gazete, politik, sosyal ve kültürel konulara yer vermiştir.


Ceride-i Havadis: 1840 yılında İstanbul'da yayınlanmaya başlamış olan gazete, Tanzimat Dönemi'nin en uzun süreli gazetelerinden biridir. Gazete, Osmanlı Devleti'nin resmi gazetesi olarak da kabul edilmiştir ve dönemin önemli olaylarına yer vermiştir.


Muhbir: 1859 yılında yayınlanmaya başlayan gazete, Tanzimat Dönemi'nin ilk mizah gazetesi olarak kabul edilir. Gazete, siyasi ve sosyal konuları mizahi bir dille ele almıştır.


İbret: 1870 yılında yayınlanmaya başlamış olan dergi, Tanzimat Dönemi'nin önemli edebi dergilerinden biridir. Dergi, şiir, hikaye ve roman gibi edebi eserlere yer vermiştir.

 

 

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİNİN BOZULMASININ TEMEL SEBEPLERİ:

1.   İmparatorluğun siyasi, ekonomik ve sosyal gerilemesi: Osmanlı İmparatorluğu'nun gerilemesi, eğitim sistemi üzerinde de olumsuz etki yapmıştır. Ekonomik krizler, yoksulluk, işsizlik ve savaşlar, eğitim altyapısının ve kalitesinin düşmesine neden olmuştur.


2.   Yabancı etkisi: 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa devletleri tarafından etkilenmeye başladı. Bu etki, özellikle eğitim sistemi üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Yabancı müdahaleler, Osmanlı eğitim sisteminin geleneksel yapısını bozmuştur.


3.   Eğitimdeki kalite düşüklüğü: Osmanlı eğitim sistemindeki kalite düşüklüğü, okulların fiziki koşullarının kötü olması, öğretmenlerin yetersizliği ve eğitim materyallerinin yetersizliği gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.


4.   Kurumsal yapıdaki zayıflık: Osmanlı eğitim sistemi, kurumsal yapıdaki zayıflıktan dolayı etkinliğini kaybetmiştir. Okulların yönetimindeki eksiklikler, öğrencilerin disiplinsizliği, öğretmenlerin yetersizliği gibi nedenler, eğitim sistemi üzerinde olumsuz etki yapmıştır.


5.   İslam medreselerindeki çöküş: Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam medreseleri, geleneksel İslam eğitimi veren önemli kurumlardı. Ancak, 19. yüzyılda İslam medreselerindeki kalite düşüklüğü ve yetersizlik, eğitim sisteminin bozulmasına neden olmuştur.


6.   Batılılaşma hareketleri: Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılda batılılaşma hareketleri ile modernleşme çabalarına girişmiştir. Bu hareketler, Osmanlı eğitim sisteminin geleneksel yapısını bozmuştur. Batılı tarzda eğitim veren okullar açılmış, Batılı öğretmenler getirilmiş ve İslam kültürüne dayalı eğitim sisteminden uzaklaşılmıştır.


7.   Yabancı dil öğrenimindeki sorunlar: Osmanlı İmparatorluğu'nda yabancı dil öğrenimindeki sorunlar, ülkenin dış dünyayla ilişkilerini olumsuz etkilemiştir.

 

Not: Osmanlı Devleti'nin eğitim sistemi, gerileme döneminde siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlar nedeniyle bozulmuştur. Geleneksel İslam eğitimi ve medrese sistemi, modernleşme sürecinde geride kalmıştır. Ayrıca, Avrupa'da ortaya çıkan yenilikleri takip etmek konusunda güçlük çekilmiştir. Bu nedenlerle, Osmanlı eğitim sistemi, gerileme döneminde yeniden yapılandırılması gereken bir hale gelmiştir.



Etiket:

Yorum Gönder

0Yorumlar

Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!

Yorum Gönder (0)