Eyüp Sultan Camii: Eyyüb El-Ensari'nin Anısına Bir Mabed
İstanbul'un kutsal mekanlarından biri olan Eyüp Sultan Camii, tarihi ve dini önemiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun ve İslam dünyasının izlerini taşıyan bir yapıdır.
Türbenin Kökeni: Eyüp Sultan Camii, Fatih Sultan Mehmet döneminde 1458 yılında inşa edilmiş olan bir camidir. Adını Emeviler döneminde gerçekleştirilen İstanbul Kuşatması sırasında şehit olan Eyyüb El-Ensari'den alır. Eyyüb El-Ensari, Medine'ye hicret sonrasında Hz. Muhammed'i evinde misafir eden ilk sahabe olmasıyla büyük değer taşır. Cami, onun türbesini de içerisinde barındıran bir mabet olarak inşa edilmiştir.
Mimari ve Tarihi İzler: Eyüp Sultan Camii, Mimar Sinan'ın da görev aldığı bir yapının inşasıyla öne çıkar. Osmanlı padişahları, tahta çıktıklarında kılıç kuşanma törenlerini bu mabedde yapmıştır. Bu nedenle cami, Osmanlı İmparatorluğu'nun tahta çıkan padişahlarına ev sahipliği yapmıştır. Hem tarihi hem de dini bir merasim yeri olarak bu cami, İstanbul'un önemli yapılarından biri olmuştur.
Dini ve Kültürel Değeri: Eyüp Sultan Camii, İstanbul'da kutsal bir ziyaret yeri olarak bilinir. Hem türbesi hem de camii, ziyaretçilere tarihi ve dini önemi dolayısıyla büyük bir anlam taşır. Hz. Muhammed'in sahabesi Eyyüb El-Ensari'nin anısını yaşatması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun tahta çıkan padişahlarının kutsal törenlerine ev sahipliği yapması nedeniyle bu cami, İstanbul'un tarihini ve kültürel mirasını yansıtan bir yapıdır.
Sonuç: Eyüp Sultan Camii, tarihi ve dini bir mabed olarak İstanbul'un zengin mirasının bir parçasıdır. Eyyüb El-Ensari'nin anısına inşa edilen bu cami, Osmanlı İmparatorluğu'nun izlerini taşıyan ve günümüzde hala ziyaret edilen önemli bir yapıdır.
Fatih Sultan Mehmet zamanında 1458 yılında yapılan ve daha sonra birçok kez tamir gören caminin minarelerinin boyu önceleri kısaydı,
I. Mahmut zamanında 1733'de yeni uzun minareler yapıldı.
II. Mahmut zamanında 1823'de deniz tarafındaki minare, yıldırımla hasar gördügü için yeniden inşa edildi.
Cümle kapısı önündeki Sinan Paşa Kasrı II. abdülhamit zamanında 1798'de yıktırılmıştır.
Yerinde ulu bir çınar ağacı gölgesinde etrafı parmaklıklı bir set ve çimen sofa vardır. Parmaklığın dört köşesinde dört çeşmecik bulunur. Bunlara hacat çeşmeleri, kısmet çeşmeleri denir. Tamir edildikten sonra camiyi açıp namaz kılan Sultan III. Selim Mevlevi olduğu için parmaklıkların üzerinde mevlevi sikkeleri bulunur.
Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!