12.SINIF İNKILAP TARİHİ, 5. ÜNİTE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SÜRECİNDE TÜRKİYE VE DÜNYA
12.SINIF
İNKILAP TARİHİ, 5. ÜNİTE İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI
SÜRECİNDE TÜRKİYE VE DÜNYA
II.
Dünya Savaşı: Almanya’nın 1939’da Polonya’yı işgal etmesiyle başlamış ve
Japonya’nın 1945 yılında savaştan çekilmesiyle sona ermiştir. Mihver ve
Müttefik Devletleri arasında yaşanan II. Dünya Savaşı, 6 yıl sürmüştür. Avrupa
kıtasında başlayan savaş daha sonra Kuzey Afrika’ya ve Büyük Okyanus’a
yayılmıştır. Bu Savaştan özellikle ABD ve SSCB güçlü çıkmışlardır. Bu Savaşta
Milyonlarca insan hayatını kaybetmiş ve ilk kez atom bombası kullanılmıştır.
II.Dünya
Savaşı’nın Nedenleri :
a-)
I. Dünya Savaşı sonrasındaki barış antlaşmalarının adaletsiz ve ağır oluşu
(Özellikle Versay’ın).
b-)
1929 Ekonomik Bunalımı’nın kötü etkilerinin saldırgan yönetimlerin iş başına
gelmesine sebep olması.
c-)
Milletler Cemiyeti’nin sorunları çözmekte yetersiz oluşu; Fransız ve İngiliz
çıkarlarını gözetmesi.
d-)
I. Dünya Savaşı sonrası hayal kırıklığına uğrayan İtalya’nın Akdeniz’deki
yayılmacı emelleri.
e-)
Japonya’nın Uzakdoğu ve Pasifik ile ilgili emelleri.
f-)
SSCB’nin komünizmi tüm dünyaya yaymak istemesi; ayrıca İngiltere ile Fransa’nın
komünizme karşı gelebileceğine inandığı Faşizm ve Nazizm’e engel olmaması.
ÜLKELER
ARASI GRUPLAŞMALAR:
Mihver
Devletler : Almanya, İtalya, Japonya
Müttefik
Devletler : İngiltere, Fransa, SSCB, ABD
II.DÜNYA
SAVAŞI ÖNCESİNDEKİ GELİŞMELER
JAPONYA:
1930’lu
yıllarda Uzak Doğu’nun en güçlü devleti olmuştur.
1931’de Mançurya’yı işgal
ederek, Çin’e yönelmiştir.
1933’te
Milletler Cemiyeti’nden, 1934’te Washington Antlaşması’ndan çekilmiştir.
1934’te
“Asya Asyalılarındır.” sloganıyla batılıların Çin’le olan
ilişkilerini kesmelerini istemiştir.
1937’de
Çin’e saldırmıştır, ABD ve İngiltere ise Çin’in yanında yer almışlardır.
1938’de
doğu ve orta Çin topraklarını ele geçiren Japonya, Batılı devletlerin Doğu
Asya’dan atılmasını öngören “Yeni Düzen”i ilan etmiştir.
İTALYA:
I.Dünya
Savaşı’nda amacına ulaşamayan İtalya; savaştan sonra siyasi, sosyal ve ekonomik
sıkıntılar yaşamıştır. Bu sıkıntılar 1922’de Benito Mussolini’yi iktidara
taşımış ve İtalya’da aşırı milliyetçilik esasına dayalı bir yönetim olan Faşizm
benimsenmiştir.
‘’Bizim
Deniz’’ idealiyle yola çıkan Mussolini, Akdeniz’i
kontrolü altına almak ve Roma İmparatorluğunu tekrar canlandırmak istemiştir.
Mussolini bu hedefine ulaşmak için yayılmacı bir politika izlemiştir.
Bu
politika gereğince önce Yugoslavya’dan Fiume (bugünkü
Rijeka-Hırvatistan) şehrini alan İtalya, 1936 yılında da Afrika kıtasında
bulunan Habeşistan’ı işgal etti (İspanya İç Savaşı’na da
karıştı.) 1939’da Arnavutluk’u işgal etmesi, Balkan Antantı için büyük bir
darbe oldu.
ALMANYA:
Versay
Antlaşması’nın dayattığı ağır yükümlülükler ve 1929 Dünya Ekonomik Krizi,
Hitler’i 1933’te iktidara taşımıştır.
‘’Hayat
Sahası’’ idealiyle yola çıkan Hitler, bütün
Almanları tek çatı altında toplamak istemiştir.
Yayılmacı
bir politika izleyen Hitler, Versay Antlaşması’nı yok saymış ve topraklarını
sınır tanımadan genişletmeye çalışmıştır. 1938’de Avusturya’yı topraklarına
katmış, aynı yıl Münih Ant. ile Çekoslovakya’dan Südet bölgesini almış, Mart
1939’da ise Çekoslovakya’nın tamamını işgal etmiştir.
1
Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’ya işgal etmesi üzerine,
İngiltere ile Fransa 3 Eylül 1939’da Almanya’ya savaş
ilan etmiş ve böylece II.Dünya Savaşı başlamıştır.
Yatıştırma Politikası :
İngiltere
Başbakanı Chamberlain döneminde, Almanya’nın Avrupa’daki işgallerine ve
yayılmacı politikasına sessiz kalan İngiltere’nin 1935-1938 yılları arasında
izlemiş olduğu politikaya verilen ad. Yatıştırma politikasının temelinde,
Almanya’nın işgal ettiği küçük birkaç toprak parçasının korumak isteyeceği ve
işgallere son vereceği düşüncesi yatmaktaydı; fakat Hitler bu politikadan
cesaret alarak, toprakları işgal ettikçe daha fazla toprak istemeye
başlamıştır.
Chamberlain
izlediği bu politika sebebiyle 1940 seçimlerini kaybetti ve Winston Churcill
seçimleri kazanarak 1940’ta İngiltere Başbakanı oldu.
Münih
Antlaşması (1938):
İngiltere,
Fransa, Almanya ve İtalya arasında toplanan Münih Konferansı’nın sonunda
imzalandı. Bu antlaşma ile Çekoslovakya’nın Südet bölgesi
Almanya’ya verildi. Bu nedenle Çekoslovakya tarafından “Münih İhaneti” olarak
anıldı. Yatıştırma politikasının çok bariz bir örneğidir.
Ortak
Refah Alanı (Yeni Japon Düzeni):
Japon
imparatoru Hirohito’ya ait bir plândır. Batılıların Asya’daki egemenliğine
tepki olarak doğmuştur. Buna göre İngiltere, Fransa, Hollanda ve ABD dörtlüsü
Japonya tarafından Uzakdoğu’dan kovulacak, kurtarılmış Uzakdoğu halkları Japon
yönetimi altında birleşecek ve gelişecekti.
Tokyo-Berlin
Paktı (Anti-Komintern Pakt):
1936’da
Japonya ve Almanya tarafından SSCB’ye karşı imzalanan antlaşmadır. 1937’de bu
pakta İtalya’nın da katılımıyla Roma-Tokyo-Berlin Mihveri oluştu
Çelik
Pakt:
1939’da
Almanya-İtalya arasında imzalanan pakttır. Buna göre iki devletten biri
saldırıya uğrarsa diğeri koşulsuz olarak yardım edecekti. İtalya, Almanya’nın
etki alanına girdi
Alman-Sovyet
Saldırmazlık Paktı (Ağustos 1939):
Münih
Konferansı’ndan sonra Batılı devletlere güveni azalan SSCB, Almanya ile
saldırmazlık antlaşması imzaladı. Aslında gizli bir madde ile bu iki devlet
Doğu Avrupa’yı aralarında bölüşüyordu.1941’de SSCB’ye saldıran Almanya bu paktı
çiğnemiştir.
Maginot
(Majino) Hattı :
II.
Dünya Savaşı’nda Fransa'nın kuzey ve doğu sınırlarını kapsayan savunma
hattıdır. Fransa'nın Almanya tarafından tekrar işgalini önlemek üzere inşa
edilmiştir. O dönemde dünyanın en güçlü savunma hattı olarak kabul edilen
Maginot Hattı, İkinci Dünya savaşında Almanlar tarafından kısa sürede geçilmiş
ve Fransa tekrar Almanların işgaline uğramıştır. Günümüzde müze olarak halka
açılmıştır.
SAVAŞ
YILLARI (1939-1945)
Savaşın
cepheleri: Avrupa, Kuzey Afrika, Pasifik.
A-) Avrupa
Cephesi :
Almanya’nın
1939’da Polonya’yı işgal etmesi üzerine, İngiltere ile Fransa Almanya’ya savaş
ilan etmişler ve savaş başlamıştır (SSCB de Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı
uyarınca hızla Polonya’nın doğusunu işgal etti.)
1940: Almanlar
Norveç, Danimarka, Hollanda, Belçika ve Fransa’yı işgal etti. İngiltere’ye ağır
hava saldırıları düzenleseler de ciddi kayıplar verince geri çekildiler. Haziran
1940’ta İtalya resmen savaşa girdi ve Yunanistan’a saldırdı. Onları püskürten
Yunanlar, Arnavutluk’a girdi
NOT : Avrupa’da
İtalya’nın yanı sıra Finlandiya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan devletleri
ile Yugoslavya içindeki Hırvatlar da Almanya’ya destek vermiştir. Almanya
tarafsız kalan Franco İspanya’sına saldırmadı.
1941: Almanlar
Yugoslavya’yı işgal edip Hırvatlara bağımsızlık verdi. Yunanistan ve Girit’i
işgal ettiler.
Barborassa
Harekatı (Haziran 1941) :
Almanların,
SSCB üzerine 1941’de yapmış olduğu işgal harekatına verilen addır. Tarihin en
geniş çaplı askerî harekatıdır. Ukrayna ve Kırım’ı işgal eden Almanlar,
Kafkasya’daki SSCB petrollerine doğru ilerledi.
Bu
harekatta Blietzkrieg (Yıldırım Savaşı) taktiğini kullanan Almanlar çok hızlı
ve şok bir işgal gerçekleştirdi. Barbarossa Harekatı’ndan sonra SSCB
resmen II. Dünya Savaşı’na girdi.
Yıldırım Savaşı
(Blietzkrieg) :
II.
Dünya Savaşı'nda Almanların savaş stratejisidir. Bu savaş taktiğinde amaç,
hızlı ve ani saldırılarla, düşmanın düzenli bir savunma kurmasını engelleyip
sonra da hızlı bir şekilde yok etmektir. Hitler tarafından II. Dünya Savaşı
sırasında Sovyetler Birliği’ne karşı gerçekleşen Barbarossa Harekatı’nda, bu
savaş stratejisi kullanılmıştır.
Stalingrad
Muharebesi (1942-1943) :
II.
Dünya Savaşı sırasında, Alman ordusu ile Sovyet ordusu + işçileri arasında
Stalingrad (bugünkü Volgograd) şehri önlerinde yapılan savaştır. Kıta
Avrupası’nda rakibi kalmayan ve SSCB topraklarında ilerleyen Almanlar, Volga
Nehri kıyısındaki Stalingrad’da tarihin en kanlı savunma savaşlarından birinde
SSCB’ye yenildi (Stalingrad şehri Almanlara 8 ay direnmiştir).
2
milyon kişinin öldüğü bu muharebe, II. Dünya Savaşı’nın dönüm noktasıdır.
Almanların Avrupa’da durdurulduğu bu savaştan sonra Almanlar geri çekilmeye,
SSCB ilerlemeye başlamış ve bu Sovyet ilerlemesi Berlin’e kadar sürmüştür.
Notlar:
1942: Almanya hâlâ
güçlüdür ama Stalingrad’ı bir türlü ele geçirememiştir.
1943: Müttefik kuvvetler
Sicilya Adası’nı ele geçirdi, Mussolini devrildi, İtalya savaş dışı kaldı.
1944 : SSCB Batı’ya doğru
ilerleyerek tüm Doğu Avrupa ve Balkanları işgalden kurtardı. Müttefikler
Roma’ya girdi ve İtalya’nın tamamı Alman birliklerinden temizlendi.
Normandiya
Çıkarması (1944) :
Müttefik
Devletlerin (özellikle ABD’li ve İngilizlerin), Almanlar üzerine 1944’te
yaptığı etkili saldırıdır. Müttefik kuvvetler, Fransa’nın Normandiya
kıyılarından yaptığı bu askerî çıkarmada Almanlara karşı önemli bir zafer
kazandı. Almanların, bu askeri çıkarmada ağır bir yara almaları ve geri çekilmeleri
savaşın sonucunu Müttefik Devletlerin lehine etkilemiştir
Stalingrad
Muharebesi ile beraber Avrupa Cephesi’nin kaderini belirleyen savaştır. Bu
çıkarmadan sonra ilerleyen Müttefikler, kısa sürede Fransa’yı işgalden
kurtardı.
1945
: Kızıl Ordu (SSCB ordusu) Berlin’e girdi, Hitler
intihar etti, Almanya 7 Mayıs’ta savaştan çekildi.
B-) Kuzey
Afrika Cephesi
1940
: Libya’yı elinde bulunduran İtalyanlar, Mısır’daki
İngilizlere saldırdı fakat yenildiler ve Libya’ya geri püskürtüldüler.
İngilizler Libya’ya girdi, Almanlar İtalyanların yardımına koştu.
1941-1943
: “Çöl Tilkisi” lakaplı Alman General Erwin
Rommel, İngilizleri Libya’dan çıkardığı gibi Mısır’a girdi ve
İskenderiye’nin 100 km yakınındaki El Alameyn’e kadar ilerledi. İngiliz
General Montgomery onu durdurdu. İngiliz birlikleri
Libya’ya girerken ABD’liler de Tunus’a girdi.
Kuzey
Afrika Cephesi’ne tank savaşları damga vurmuştur. İtalya ve Almanya bu cephede
istediğini elde edememiş, Mısır’daki İngiliz varlığına son verememiş, Süveyş
Kanalı’nı ele geçirip İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını koparamamıştır.
Mihverler 1943’te bu cephede yenilince Müttefikler Sicilya ve İtalya’yı ele
geçirmeye başladı.
C-) Pasifik
Cephesi :
ABD ile Japonya’nın Pasifik Okyanusu’nda birbirine
karşı üstünlük mücadelesi verdiği cephedir.
Pearl
Harbor Baskını ( Aralık 1941) :
Hawaii
Deniz Savaşı… Japon Hava ve Deniz Kuvvetleri'nin, 1941’de
ABD’nin Hawaii adalarında bulunan Pearl Harbor askerî
üssüne karşı düzenlediği sürpriz saldırıdır.
Japonya’nın kesin zaferiyle sonuçlanan bu saldırıda,
ABD ağır bir yara almıştır. Bu saldırı sonrası döneminde ABD,
Müttefik Devletlerin (İngiltere ve Fransa) yanında II. Dünya
Savaşı’na resmen girmiş ve Pasifik Cephesi açılmıştır.
Midway
Deniz Savaşı (Haziran 1942) :
ABD-Japonya
arasında Pasifik Okyanusu’ndaki Midway Adası yakınlarında yapılan savaştır. Bu
cephenin dönüm noktasıdır; savaşı kazanan ABD, Pasifik Cephesi’nde üstünlüğü
ele geçirdi.
Leyte
Deniz Savaşı (1944) :
ABD
ile Japonya arasında, Pasifik Okyanusu’nda (Filipinler’e bağlı Leyte Adası
civarında) gerçekleşmiş olan, tarihin en büyük hava ve deniz savaşlarından
birisidir. Japonya ağır bir yenilgi almıştır. ABD, Filipinler' i işgal
etmiş ve Müttefik Devletler, Pasifik Okyanusu’nu denetimleri altına
almışlardır.
Manhattan
Projesi (1945) :
ABD’nin
atom bombası üretme projesidir. ABD, Japonya’yı teslim almak için 6 Ağustos
1945’te Hiroşima şehrine, 9 Ağustos 1945’te ise Nagazaki şehrine atom bombası
attı. Hiroşima’da 240 bin, Nagazaki’de ise 80 bin sivil katledildi. Ağır bir
darbe alan Japonya’nın teslim olmasıyla Pasifik Cephesi kapandı, II. Dünya
Savaşı sona erdi (En geç teslim olan Mihver devleti Japonya, en geç kapanan
cephe de Pasifik Cephesi’dir).
Birleşmiş
Milletler (BM) 1945 :
II.
Dünya savaşının bitiminde, Müttefik devletler tarafından yeni dünya düzenini
kurma ve dünya barışını devam ettirmek için 1945’te kurulmuş teşkilattır. San
Francisco Konferansına katılan devletler kurucu üye kabul edilmişlerdir.
Türkiye de kurucu üyelerdendir.
Merkezi
New York’ta bulunur. İngiltere, Fransa, ABD, Rusya ve Çin; BM güvenlik
konseyinin daimi ve veto yetkisine sahip 5 üyesidir.
Temel
işlevi dünya barışını ve güvenliğini korumaktır (Savaştan önceki Milletler
Cemiyeti gibi). Not: Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler
birbirinden bağımsız iki kuruluştur.
SAVAŞ
YILLARINDA TÜRKİYE
A-) II.Dünya
Savaşı’nda Türk Dış Politikası :
Mihver ve Müttefik Devletler, II.Dünya Savaşı’nda
coğrafi konumundan dolayı Türkiye’yi kendi taraflarında savaşa sokmak
istemişlerdir. Türkiye ise toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını korumak amacıyla
savaş dışı kalmıştır.
Savaşı kazanan tarafın ortaya çıkmasıyla Türkiye,
Birleşmiş Milletler’de yer alabilmek için 23 Şubat 1945’te sembolik olarak
Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etmiştir.
Üçlü İttifak (Ankara Paktı-1939): Türkiye,
İngiltere ve Fransa arasında imzalandı. Buna göre savaş Akdeniz’e yayılırsa bu
3 devlet birbirine yardım edecekti (Bu yüzden “Karşılıklı Yardım Antlaşması”
olarak da bilinir). Ayrıca anlaşmaya göre İngiltere ve Fransa, Türkiye’ye maddî
yardımda bulunacaktı. Ancak Fransa’nın Nazi işgaline uğrayıp savaş dışı
kalmasıyla anlaşma 1940’da geçerliliğini yitirdi
Türkiye ile Almanya arasında 1940’ta bir ticaret
antlaşması, 1941’de ise “Saldırmazlık Paktı” imzalandı.
1941’de Türkiye ile Bulgaristan arasında “Saldırmazlık
Paktı” imzalandı.
Türkiye ile Müttefik Devletler arasında 1943’te Adana
ve Kahire Görüşmeleri yapılmıştır. Bu görüşmelerde Türkiye’yi savaşa sokmak
için ikna edilmeye çalışılmış ama sonuç alınamamıştır.
B-) II.
Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye Etkileri :
1940’ta
ekonomiyi ve fiyatları denetim altına almak için “Milli Korunma Kanunu”
çıkarıldı. Bu kanunla Petrol Ofisi, Et ve Balık Kurumu gibi bazı kurumlar
kuruldu.
Savaş
nedeniyle 1 milyon asker beslendiği, yıllık bütçenin % 60’ı ordunun
masraflarına harcandığı için II. Beş Yıllık Kalkınma Planı uygulanamadı.
Tarımsal üretim (özellikle buğday üretimi)
azaldı.
* Enflasyon ve karaborsa arttı, büyük kentlerde karne uygulamasına (özellikle
ekmekte) geçildi.
1940’ta
Köy Enstitüleri kuruldu (Demokrat Parti döneminde 1954’te kaldırıldı)
Savaşın
olumsuz etkileri Türk Edebiyatına da yansımış ve Garip Akımı (Orhan Veli Kanık,
Oktay Rifat HOROZCU, Melih Cevdet ANDAY) ortaya çıkmıştır.
Peyami
SAFA, Ahmet Hamdi TANPINAR, Bedri Rahmi EYÜBOĞLU, Behçet NECATİGİL ve Sait Faik
ABASIYANIK bu dönemin önemli şair ve yazarlarındandır.
İhracatımız
azalırken devletin masraflarını karşılamak için birçok yeni vergi kondu:
Varlık
Vergisi (1942) :
II.
Dünya Savaşı sırasında Türkiye’deki olağanüstü durumu fırsata çevirip servet
edinen tüccarlardan 1942’den itibaren alınan bir vergidir. Bu vergiyi ödeyemeyen
tüccarlar çalışma kamplarında (Erzurum-Aşkale) çalıştırılmışlardır. Özellikle
gayrimüslim tüccarlardan toplanan bu vergi sert tepkiler sonrası 1944’te
kaldırıldı.
Toprak
Mahsulleri Vergisi (1944) :
Kırsal
bölgede yaşayan çiftçiler ürettikleri ürünün % 10’unu nakit veya mal olarak
ödeyecekti (Osmanlı’daki Aşar Vergisi’ne benzer). Savaş nedeniyle harcamaları
artan devlete kaynak sağlamak için konan bir vergidir. Bu vergi büyük
servetleri olan çiftçilerden çok, geçimini zar zor sağlayan küçük çiftçilerden
ancak alınabilmiştir. Tepkiler üzerine 1946’da
kaldırıldı.
NOT : Varlık
Vergisi şehirli ’’tüccar’’ kesimden alınan bir vergi iken, Toprak Mahsulleri
Vergisi kırsal bölgedeki ‘’çiftçi’’ kesimden alınan bir vergi
türüdür.
Köy
Enstitüleri (1940-1954) :
İlkokul
öğretmeni yetiştirmek üzere 1940’ta açılmış okullardır. Köylerden toplanan
ilkokul mezunu zeki çocuklar, bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden
köylerine dönerek öğretmenlik yapmaktaydılar. Hasan Âli Yücel’in Millî
Eğitim Bakanı olduğu dönemde, İsmail Hakkı Tonguç'un
çabalarıyla açılmıştır.
Demokrat Parti’nin iktidarda olduğu dönemde Köy
Enstitüleri, CHP ve SSCB propagandası yaptıkları gerekçesiyle 1954’te Adnan
Menderes tarafından kapatılmıştır.
Vecihi Hürkuş : Askerî
pilot, uçak imalatçısı ve mühendisidir. 1932’de Türkiye’nin ilk sivil uçuş
okulunu açtı.
Nuri Demirağ : 1936’da
Türk havacılık sanayisinin temellerini atan girişimci ve işadamıdır. Kendi
adıyla anılan 2 uçak tasarlamıştır. 1945’te kurulan muhalefet partisi Millî
Kalkınma Partisi’nin kurucularındandır, parti genel başkanlığı da yapmıştır
(1954 seçimlerinde Demokrat Parti’ye geçti).
NOT : Ülkemizde
ilk radyo, 1943’te yayına başlayan Ankara Radyosu’dur. Münir
Nurettin Selçuk bu radyoda canlı konserler vermiştir. 1947’de de radyo
kapsamında Yurttan Sesler Korosu kurulmuştur.
II.
DÜNYA SAVAŞININ SONUÇLARI
Siyasi
Sonuçlar
Faşizm
ve Nazizm gibi siyasi akımlar sona ermiş, Komünizm güçlenmiştir.
İngiltere
ve Fransa’nın ekonomileri bozulmuş, sömürgeleri üzerindeki hakimiyetleri
azalmıştır. II. Dünya Savaşı’nın galibi olmalarına rağmen eski güçlerini
kaybetmişlerdir.
İtalya,
Japonya ve Almanya’nın toprakları Müttefik devletler tarafından işgal
edilmiştir.
İtalya
Afrika’daki tüm topraklarını kaybetmiş, ayrıca 1947 Paris Antlaşması ile Rodos
ve Oniki Ada’yı Yunanistan’a bırakmıştır.
Dünya
barışını korumak amacıyla, New York merkezli Birleşmiş Milletler Teşkilatı
1945’te kurulmuştur. Not: Türkiye, BM’de kurucu üyedir.
Almanya
silahtan arındırıldı, Avusturya Almanya’dan ayrıldı. Potsdam’da alınan kararlar
uygulandı; Almanya, Avusturya, Viyana ve Berlin 4 işgal bölgesine ayrıldı…
Müttefikler 1949’da başkenti Bonn olan Federal Almanya Cumhuriyeti’ni (Batı
Almanya) kurarken SSCB de başkenti Berlin olan Demokratik Almanya
Cumhuriyeti’ni (Doğu Almanya) kurdu.
Japonya
tarihte ilk kez işgale uğradı; ABD’li General Mac Arthur gözetiminde, seçim
yoluyla yeni bir hükümet kuruldu.
ABD
ve SSCB, II. Dünya Savaşı’ndan yeni dünya düzeninin iki süper gücü olarak
çıkmışlardır. ABD 1947’de Avrupa’nın güvenliği için Truman Doktrini
doğrultusunda Marshall Yardımı’nı yaptı ve 1949’da NATO’yu kurdurdu.
Ekonomik
Sonuçlar
Başta
Almanya olmak üzere Avrupa’da birçok ülke hasar görmüş; tarım, ticaret ve
sanayi büyük zarara uğramıştır.
Dolar,
Altın yerine kullanılabilen uluslar arası bir para birimi olmuş ve 1944’te
Washington’da Uluslararası Para Fonu (IMF) kurulmuştur.
Toplumsal
Sonuçlar
II.Dünya
Savaşında, cephe gerisindeki birçok sivil de hayatını kaybetmiştir. (Yaklaşık
50 milyon insan ölmüştür.)
Savaşan
ülkeler arasında göçler artmıştır.
Savaş
suçlularının yakalanarak, yargılanmasına çalışıldıysa da tam olarak başarılı
olunamamıştır.
İnsan
Hakları İhlalleri
Nürnberg’de (Almanya)
toplanan uluslararası bir mahkeme tarafından suçlu görülen Nazi Alman
yöneticileri, Nazi Partisi siyasi liderleri ve diğer suçlular
yargılanmıştır.(1945-46)
Tokyo’da
1946’da kurulan bir mahkemede Japon yöneticiler yargılanarak,
cezalandırılmıştır.
Birleşmiş
Milletler Teşkilatı tarafından “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” 1948’de
kabul edilmiştir. (1789’daki İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile karıştırma)
Ortadoğu’nun
Emperyalist Devletler Tarafından Yeniden Şekillendirilmesi :
Tüm
dünya Yahudilerini İsrail’de toplamayı hedefleyen Siyonist Hareket, 1897’de
İsviçre’nin Basel şehrinde Theodor HERZL önderliğinde ilk kongresini yapmıştı.
Kongrenin amacı Yahudi halkına bir vatan bulmak ve kendilerine vaat edildiğine
inandıkları topraklarda İsrail Devleti’ni kurmaktı.
Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Balfour
Deklarasyonu (1917) ile bir Yahudi devletinin kurulmasına izin vereceklerini
duyurdu. Savaştan sonra Filistin, İngiliz mandasına bırakıldı. İngilizlerin göz
yummasıyla bölgeye yapılan yoğun göçlerle Yahudi nüfusu hızla arttı.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere, Filistin’in
yönetimini BM’ye bıraktı (1948). BM aynı yıl Filistin’de David Ben Gurion
başkanlığında İsrail Devleti’nin kurulmasına izin verdi (14 Mayıs 1948). Ertesi
gün ABD ve SSCB yeni devleti tanıdı. Böylece ilk kez BM’nin onayıyla bir devlet
kurulmuş oldu. 1 milyon Filistinli komşu ülkelere göç ederek mülteci durumuna
düştü.Filistinliler, İsrail’in kuruluşunu El Nakba (Felaket
Günü) olarak anarlar.
Sizin Görüşünüz Bizim İçin Değerli!